Emek
Platformu'nu oluşturan örgütlerin aynı şekilde düşünmeleri ya da
pratikleşmeleri olanaksızdır. O halde farklılıkları doğal kabul
etmek gerekir. Doğal olmayan tek şey; farklılıkları gözardı eden
beklentilerdir. Farklılıklar olacaktır ancak, -emek karşıtı düşünceler
hariç- asgari müştereklerde bir arada bulunmanın yolları da her
zaman zorlanmalıdır. Bunu yadırgamamak gerekir. Burada dikkat
edilmesi gereken; emekçilerin taleplerini gözardı etmeden, emekçi
halkın beklentilerini karşılayarak, bir inisiyatifin oluşmasını sağlamaktadır.
Bu görev de bize düşmektedir.
Kamu
emekçilerinin sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinde, KESK ve bağlı
sendikaların özne rolü tartışmasız olarak ortadadır. Devletin bu
mücadeleye yaklaşımı da açıktır. Bilindiği üzere bu süreçte
fili baskılar kesintisiz olarak devam etti. Üyelerimize yönelik sürgün,
ceza, açığa alma ve işten el çektirmeler vb. uygulamalar sistemleştirildi.
Tüm bu zorluklara rağmen mücadele boyutlandırıldı, nitel ve nicel
büyüme sağlandı. Devletin de mücadeleyi sınırlandırma ve
denetimine alma çabası aynı ölçüde kesintisiz olarak sürdü. İçten
ve dıştan müdahalelerle birlikte güdümlü anlayışların alanımızda
gelişmesinin ve kurumlaşmasının yol ve yöntemleri denendi. T. Kamu-Sen'in
kurulması ve istenmeyen bir yasal düzenlemenin dayatılması, bu müdahalelerin
sistemli ve kapsamlı olmasındandır. Bu durum, Türkiye'deki duyarlı
kamuoyunun bilincinde olduğu gibi, kamu emekçilerinin de bilincine kazılmış
durumdadır.
KESK
tüm bu gelişmelerin bilincinde olarak, bugün Emek Platformu'nun içinde
ayrı anlayış ve yapılanmalarla bir arada bulunmaktadır. EP içindeki
her örgütün mevcut durumlarını ve pratiklerini ayrı ayrı ele
alarak değerlendirmeyi gözardı edemeyiz. Buradaki sorun, emekçiler
lehine inisiyatifi geliştirme çabasının sürekliliğidir. Bunun yanında
yerel emek platformlarının da aktifleşmesi çabasına girilmiştir.
Emek Platformu'nda bulunan emek karşıtı anlayışların, yaşamın
kendi pratiğinde dışlanması ve KESK'in pratiğiyle yerellerde bunu aşmak
gerekir. Tüm bunlarla birlikte örgütlerden herhangi birinin özde değil,
sözde varoluşunu da sürekli eleştiriye tabi tutmayı ve kitlelere
mevcut pratiği aktarmayı ihmal etmemiştir. Bu örgütlere, emek yoğunluklu
bir pratiğin değer bulacağı ve gelişebileceği gerçeğini her
defasında hatırlatma durumunda olunmuştur. Unutulmasın ki, bu pratiğe
sahip olmayan hiçbir örgütün ne merkezde ve ne de yerellerde söyleyebilecekleri
sözleri de, geliştirebilecekleri projeleri de olamaz.
T.
Kamu-Sen vb. oluşumların kuruluş amaçları ve süreçleri
bilinmektedir. Bunların gizlenebilecek yanları kalmamıştır. Mücadele
süreçlerinin keskinleştiği durumlarda her defasında saflarını
netleştirmiş ve emek karşıtı saflarda hareket etmişlerdir. Mevcut
sistemin ve kirlenmiş medya ilişkilerinin de yardımıyla her defasında
bu geri pratik, emekçilerin yararınaymış gibi kitlelere aktarılmaya
çalışılmıştır. Ancak tüm bu çabalara rağmen duyarlı kamuoyu,
doğru pratiğin hangisi olduğuna dair onayını, daha yola çıkarken
vermiş ve KESK'in meşruluğunu deklere etmiş ve KESK de gücünü
buradan almıştır. Bu durum bundan sonraki süreçte de devam
edecektir. Bunların tümü biliniyor ve birer realitedir.
Bunların
bilincinde olarak, günümüz ihtiyaçları göz önüne alındığında,
KESK'in, EP içinde dağıtıcı misyona soyunması doğru değildir.
Tam tersine EP'i oluşturan örgütlerin yapısını, düşüncelerini
ve durumunu bilerek, mücadeleyi barış, demokrasi, hak ve özgürlükleri
geliştirecek pratik tutumu göstermek, en geniş birlikteliği örmek
zorundayız. Dolayısıyla KESK'in de EP içinde yer almasından dolayı
kendisine olan güvenini sarsacak ve tarihin hiçbir kesitinde kitlelere
veremeyecek hesabının olmadığı da bilinmelidir.
Emek
Platformu içinde yer alan tüm örgütler bilmelidirler ki;
Hiçbir örgüt, bir başka örgüt sırtında küçük hesap yapamaz,
yapmamalıdır.
Hiçbir örgüt, bir başka örgütü yedeklemeye çalışamaz, çalışmamalıdır.
Hiçbir örgütün, emekçiler ve emekçilerin dostları dışında bir
başka bir güce ya da anlayışa dayanması kabul edilemez,
edilmemelidir.
Özetlersek;
mücadelenin geliştirilmesi, büyütülmesi sorumluluğunu taşıyarak,
Platform'un içini boşaltmak isteyenleri pratikte boşa çıkarmak
zorundayız. Dağıtıcı, parçalayıcı, emek karşıtı tutumları,
emekçiler teşhir edecektir.
Sayı
49
|