MÜCADELEMİZLE, ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA SAYGIN BİR YER EDİNDİK!

80'li yıllarda hızla yoksullaşmamız, sendika ihtiyacını daha da önemli hale getidi. Çeşitli işkollarında biraraya gelen kamu çalışanları, sorunlarını nasıl çözebileceğini tartıştı. Bu tartışmalar, örgütlenmeyi ve sendikaların kurulmasını gündeme getirdi. İşkollarında çok sayıda kamu çalışanının katıldığı toplantılar yapıldı. Sendikaların kurulması, bu toplantılarda kararlaştırıldı. Bu yıllarda Dünyada ülkemizle birlikte 4 ülkede, kamu çalışanlarının sendikası yoktu.

Sendikaların kuruluşunda bir çok engelle karşılaşıldı. Bu mücadelede birçok arkadaşımız çeşitli haksızlıklara uğradı, mağduriyetler yaşadı. Ancak gelinen noktada bu sorunlar önemli ölçüde aşıldı. Artık hiç kimse sendika kuramayacağımızı söyleyemiyor. Sendikalarımız ve konfederasyonumuz KESK, her düzeydeki yöneticilerle, Cumhurbaşkanından, Başbakan'a ya da genel müdürlere kadar görüşmeler yapar duruma geldi. Devletin bir çok toplantısına resmen davet edilir oldu. KESK'in bu saygınlığı, uluslar arası alanda da kanıtlandı. KESK, ülkemizden Türk-İş, DİSK ve Hak-İş'in de üye olduğu, 125 milyon üyeli ICFTU (Dünya Hür Sendikalar Konfederasyonu) ve 60 milyon üyeli ETUC (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) na kamu emekçilerini temsil eden tek konfederasyon olarak üye kabul edilmiştir.

1990 yılından bugüne çeşitli hükümetler döneminde, başbakanlar genelgeler yayınladılar. Bu genelgelerle, idarecileri uyarıp sendikal çalışmalarımıza engel olunmamasını söyledikleri gibi, kolaylık gösterilmesi gerektiğini belirttiler. Bu konuda son başbakanlık genelgesi Başbakan Bülent Ecevit imzasıyla 05.08.1999 tarihinde yayınlandı. 1999/44 Sayılı Genelge'de, kamu çalışanlarının sendikal haklarından sözedilerek tüm kamu yetkililerince yapılması gerekenler belirtilmiştir.