K
E
S
K
TARIM ORKAM - SEN İ Z M İ R ŞUBESİ
Ana Sayfa Genel Merkez Şube Yönetim Duyurular Belgeler Arşiv Araştırma Platform

 

KISA KRONOLOJİ(1990-1998)

24.02.1990 tarihinde 7 sendika Kamu Çalışanları Sendikaları Platformu’nu (KÇSP) oluşturdular.

Koalisyon hükümetinden beklenen adımların atılmaması üzerine kamu çalışanları sendikaları daha sonraları tekrarlayacakları “Ankara Yürüyüşü”ne hazırlandılar. Kurulu bulunan sendikaların taraf kabul edilerek gerekli yasal düzenlemelerin yapılması talebiyle “zirve” önerdikleri Çalışma Bakanlığı’ndan yanıt alamayan sendikalar, üye formları ve dilekçeleriyle, Çalışma Bakanlığı’nın önünde kitlesiyle birlikte toplanıp “yetki” talebinde bulunacaklardı.

15 Haziran’da çeşitli illerden başlayarak 1 hafta süren yürüyüş sonucu, 22 Haziran 1991 tarihinde Çalışma Bakanlığı önünde yapılan eylemle 20.000 kamu çalışanı katıldı. Eylem, sendikaların taraf kabul edilerek yasal düzenlemenin yapılması, hükümetin toplu sözleşme masasına oturması talepleri ekseninde yapıldı.

15 Temmuz 1992’de “Hak Direnişi” olarak gerçekleştirilen ilk iş bırakma eylemi, hükümetin verdiği sözleri yerine getirecek adımlar atmaması nedeniyle gerçekleştirildi.
Sendikal kadrolara yönelik devam eden baskıların durdurulması, sendikaların taraf kabul edilerek toplu sözleşme ve grev hakkını içeren yasal düzenlemelerin yapılması talebiyle 21 Aralık 1992 tarihinde başta Ankara’da olmak üzere çeşitli illerde kitlesel basın açıklamaları yapıldı.

15.06.1993 tarihinde Başbakan Vekili Erdal İnönü imzasıyla yayınlanan genelge ile yetkililerden “Kamu Görevlilerinin sendika kurma, sendikalara üye olma ve sendikal etkinliklerde bulunmalarının engellenmemesi” isteniyordu.

Kamu çalışanlarının hükümeti toplu sözleşme masasına davet, ortak çalışanlar yasasının çıkartılması ve bu talepler için kamuoyu oluşturulması amacıyla bir dizi eylem kararı aldılar.

1 Temmuz 1993 tarihinde Türkiye’nin çeşitli illerinden yola çıkan kamu çalışanları 3 Temmuz 1993 günü Ankara’da taleplerini hükümete ilettiler. 2 Temmuz 1993 tarihinde “Sivas Katliamı” olarak anılan olaylarda ölen aydın, yazar ve sanatçıların cenaze törenlerinde kamu çalışanları sendikaları örgütlü güçleriyle katliamı protesto ettiler.

Hükümetin 3 Temmuz Ankara eylemi sırasında verdiği sözleri tutmaması ve Temmuz ayı maaş zam oranlarını tek taraflı olarak düşük düzeyde belirlemesi kamu çalışanları sendikaları tarafından tepkiyle karşılandı. 15 Temmuz’da Türkiye genelinde telgraf çekme, iş bırakma ve yemek boykotu gibi eylemler gerçekleştirildi. 29-30 Temmuz 1993 tarihlerinde gerçekleştirilen iş bırakma eyleminde sağlanan kitlesel katılım, kamuoyunda geniş yankılar yarattı ve kamu çalışanları sendikalarının yeniden gündeme girmesini sağladı.

15 Eylül 1993 tarihlerinde bazı illerde “sivil itaatsizlik” olarak anılan sakal bırakma ve kılık kıyafet kurallarına uymama gibi eylemlilikler yapıldı.

15 Ekim 1993 tarihinde Türkiye genelinde, maaşlara yapılan yüzde 12’lik zammı protesto etmek için “psikolojik rahatsızlık” gerekçesiyle toplu vizite eylemleri gerçekleştirildi.

1993 Aralık ayında, çeşitli illerde yapılan “Demokrasi ve Sendikal Haklar” mitinglerinde grev ve toplu sözleşme hakkı başta olmak üzere sendikal talepler bir kez daha dile getirildi.

13 Ocak 1994’te kamu çalışanları sendikaları, hükümetin gündeme grev ve toplu sözleşme hakkını içermeyen sendika yasa tasarısını ve maaşlara yapılan düşük yüzdelik zamları protesto etmek için iş bırakarak veya yavaşlatarak, toplu viziteye çıkarak kitlesini, merkezi yerlerde yapılacak basın açıklamalarında bir araya geldi. Eylemlere, Ankara ve Malatya’da polis saldırdı.

13 Ocak sonrasında kamu çalışanları sendikaları hükümet ve partiler nezdinde girişimlerde bulunarak çalışmaları devam eden sendika yasa tasarısının grev ve toplu sözleşme hakkını içermesini istediler. Bu doğrultuda hazırlanan ve Türkiye çapında 1 milyon kişinin imzaladığı dilekçeleri ilgililere sundular.

Çalışma Bakanlığı ile yürütülen görüşmeler tıkandı, öngörülen ortak toplantı gerçekleşmedi. Bunun üzerine sendikalar 22 Şubat 1994 tarihinde tekrar iş bırakma, iş yavaşlatma ve toplu vizite eylemlerine başvurdular. Başta İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü olmak üzere çeşitli birimlerde eylemlere katılan kamu çalışanları hakkında soruşturmalar açıldı.

1 Mayıs 1994 mitinglerinde kamu çalışanları sendikaları örgütlü güçleriyle etkili oldular.

Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı talebiyle ve 5 Nisan kararlarını protesto etmek için 25 Mayıs 1994 tarihinde 22 sendika başkanı Ankara Güven Park’ta açlık grevine başladı.

28 Mayıs gecesi polisin 22 sendika genel başkanı ve 54 kamu çalışanını gözaltına alması eylemi engelleyemedi. Sendika genel sekreterleri ENER-SEN Genel Merkezinde aynı gün açlık grevine başladılar.

28 Mayıs 1994’te Türkiye genelinden Ankara’ya gelinmesiyle Kızılay’da toplanan 30 bin kamu çalışanı Başbakanlığa yürüdü.

5 Nisan 1994 Ekonomik İstikrar Paketinin açıklanmasından sonra 20 Temmuz 1994 tarihinde TÜRK-İŞ, DİSK, HAK-İŞ, KÇSP, Demokratik Kitle Örgütleri ve Meslek Odalarının birlikte ortak eylem gerçekleştirdi. İşyerlerinde iş bırakma ve belirli merkezlerde kitlesel basın açıklamaları şeklinde yapılan eylem, belirli hizmetlerin aksamasıyla etkili oldu.

20 Aralık 1994 eylemi, kamu emekçilerinin hizmet üretiminden gelen güçlerini ilk kez bu kadar yaygın ve geniş biçimde kullandıkları eylem olmuştur. O gün 350 bin üyeye sahip KÇSKK’nın (Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonlaşma Kurulu) almış olduğu “Artık Yeter! Grevli-Toplu Sözleşmeli sendikal hakkımız yoksa hizmet de yok” bilinci ile hareket etmişlerdir.
Siyasi iktidarın kamu emekçilerine yönelik saldırı, sürgün, soruşturma ve cezalandırmalarına karşı KÇSKK, 1 Mart 1995 tarihinde 1 günlük iş bırakma kararı aldı.

1 Haziran 1995 tarihinde KÇSKK (Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonlaşma Kurulu) tarafından baskı ve sürgünlerin durdurulması, siyasi iktidarın yargı üzerindeki baskılarının kalkması, meclise sunulan grev ve toplu sözleşme hakkı içermeyen anayasa değişikliği maddesinin geri alınması ve grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkının anayasal güvenceye kavuşturulması taleplerinin ön plana çıkarıldığı eylem programı açıklandı.

Eylem programına göre; her ilde bazı etkinlikler gerçekleştirilirken oturma eylemini sendika başkanları 15-16 Haziran günleri Ankara Güven Park’ta başlatacak, 17 Haziran’da diğer illerden gelen kamu çalışanlarıyla birlikte iki gün Kızılay Meydanında oturma eylemi devam edecek, sonuç alınmadığı durumda 19 Haziran’dan itibaren iş bırakılacaktı. 15-16 Haziran 1970 işçi direnişi, eylem tarihinin belirlenmesinde esas alınmıştı.

Bu eylem sonrasında Anayasa’da yapılan değişiklikle kamu emekçilerinin örgütlenme ve üyeler adına toplu görüşme yapma hakkı kabul edilmiştir.. Parlamentonun kısıtlayıcı, kendi istemleri ile örtüşmeyen ve bütün nihai kararları işveren devlete bırakan bu anayasal değişikliği protesto etmek için 19-20 Haziran’da ülke genelinde iş bırakmışlardır.

16-17 Haziran’da 150 bin kamu emekçisi ile 2 günlük geceli-gündüzlü oturma eylemi yapılmıştır.

Hükümete iletilen taleplerin kabul görmemesi ve hükümetin KESK’le görüşmeden kaçınması üzerine 18 Nisan’da 1 günlük iş bırakma eylemi yapıldı. Aynı gün tüm illerde on binlerce insanın katıldığı basın açıklamaları yapılmıştır.

Verilen cezalar karşısında “Anayasa’nın ilgili maddelerini ve uluslararası yasaları ihlal ettiği, görevini kötüye kullandığı” gerekçesi ile Başbakan hakkında 24 Mayıs 1996 tarihinde suç duyurusunda bulunuldu.

4 Ağustos 1995 tarihinde Türkiye genelinde Tüm Haber-Sen’in kapatılmasını protesto etmek üzere kamu çalışanları sendikaları valiliklere siyah çelenk bırakma eylemi yaptılar.

Eylemler, 5 Ekim 1995’de ek zam ve sürgünler için kitlesel basın açıklamalarıyla başladı. 6-7-8 Ekim günlerinde Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Maliye Bakanlığına kitlesel telgraf çekme eylemleri gerçekleştirildi.

8 Haziran 1996’da HABITAT II’nin İstanbul’da yapılması üzerine KESK, İstanbul Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yaptı.

“Susurluk Kazası” olarak anılan gelişmelerle açığa çıkan “Polis, Mafya, siyaset ve aşiret” ilişkileri, yapılacak eylemlerin biçim ve içeriğini etkiledi. KESK “Demokratik Devlet, Halkçı Bütçe” adı altında “Ankara’ya Yürüyüş” kararı aldı. TÜRK-İŞ’e bağlı bazı işçi sendikaları, meslek odaları, Halkevleri ve Siyasi partilerin katılımıyla 14 Aralık 1996’da gerçekleştirilen eyleme yaklaşık 70 bin kişi katıldı. Kızılay Meydanında yapılan “miting”le eylem sona erdi.

Kamu emekçileri sendikalarını kurmadan önce, Kamu Çalışanları Platformu (KÇP) adıyla oluşturdukları birlikteliklerini, sendikalar kurulduktan sonra, iş ve güç birliğini sağlamak amacıyla Kamu Çalışanları Sendikaları Platformu’nu (KÇSP) oluşturarak sürdürdüler. Diğer yandan Ankara’da bulunan bazı sendikalar da EŞGÜDÜM adıyla bir araya geldiler.

Bu iki platform 1994 Nisan’ında bir araya gelerek, kamu emekçilerinin birleşik sendikal eylemini ve mücadelesini sistemli bir tarzda sürdürmek amacıyla, konfederal bir yapılanmanın kurulması konusunda görüş birliğine vardılar ve bunu 15 Mayıs 1994 tarihinde kamuoyuna açıkladılar.

KÇSP ve EŞGÜDÜM’ü oluşturan sendikalar, 11 Haziran 1994’te bir araya gelerek ortak komisyonlar oluşturdular.

9 Temmuz 1994’te ise komisyonların adının Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonlaşma Kurulu (KÇSKK) olması kararlaştırıldı.

Konfederasyonun kamu çalışanlarının gelenekleri doğrultusunda kurulması yönelimi çerçevesinde, tabanın eğilimlerini belirlemek amacıyla, 26-27 Kasım 1994 tarihlerinde 4 bölgede (İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir) ve 25-26 Şubat 1995 tarihlerinde Ankara’da Merkezi Kurultay düzenlendi. 26 Sendikadan 710 delegenin katıldığı Merkezi Kurultay’da, konfederasyonun 4 ay içinde kurulması kararı alındı.

11-12 Kasım 1995 tarihlerinde 28 sendikadan 500 delegenin katılımı ile Ankara’da “Konfederasyonlaşma Tüzük ve Kuruluş Kurultayı” yapıldı.

Kurultayda kabul edilen tüzük ile 8 Aralık 1995 tarihinde kuruluş dilekçesi İstanbul Valiliği’ne verilerek Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) kuruldu.

KESK 1. Olağan Genel Kurulu’nu 16-17-18 Ağustos 1996 tarihinde yaptı.

19-20 Ekim 1996- Ekonomik ve Demokratik Haklar Mitingi

14 Aralık 1996- Ankara Yürüyüşü

13 Nisan 1997- Diğer demokratik kitle örgütleriyle birlikte “Çetelere Karşı Demokrasi Mitingi’

14-15 Haziran 1997 “Özgür Emek-Demokratik Türkiye” mitingleri

11 Aralık 1997- Hizmet Üretiminden gelen gücün kullanılması (ücret artışını protesto ve sendikal haklar talebiyle)

22 Ocak 1998- Sendika Yasa tasarısına karşı Ankara Yürüyüşü ve 24 Ocak Ankara Mitingi

4 Mart- Sahte Yasaya Karşı Ankara Direnişi